Özet
Akletme yetisine sahip bir varlık olarak insan, varlığın hakikatini keşfetmek için her zaman çaba sarf etmiştir. Onun cevap aradığı en temel sorulardan biri de varlığın kaynağını ve nasıl oluştuğunu bilmektir. Bu bağlamda ilâhî din ve peygamberler, tevhid ilkelerini, bu sorunun cevabının izinde/ışığında açıklamışlardır. Zorunlu Varlık’ı kabul etmek tüm ilâhî dinlerin ve (ilâhî) filozofların ortak ilkesidir. Ancak bazı düşünürler Zorunlu Varlık’ı daima paradoksal bulmuşlardır. Nitekim onlara göre Allah’ın varlığı ispatlanamaz. Söz konusu ateist düşünürlerden biri de Jean-Paul Sartre’dır. O, en önemli eseri olan Varlık ve Hiçlik’te, Zorunlu Varlık’ın (Vâcibu’l-Vücûd) reddi konusunda iki temel delil öne sürmüştür. Gerçekte Descartes ve Leibniz’in, Zorunlu Varlık hakkındaki delillerine bir eleştiriden ibaret olan bu iki delilden birincisi, Zorunlu Varlık’ın paradoksal olduğunu ispatlamakta; diğeri ise [onun] mantıksal zorunluluğunu reddetmektedir. Aynı zamanda o, başkası-için-varlık [mevcudun li-gayrih] olması unvanıyla Allah’ın varlığını, insanın özgürlüğünün tahakkukuna bir engel görmektedir. Sartre, özgürlüğü insanın varoluşuna matuf kılmakta ve onun her türlü kayıttan ve şarttan bağımsız olduğuna inanmaktadır. Bu sebeple o, bu doğal özgürlüğe engel olabilecek hiçbir şeyin var olamayacağını savunur. Ona göre insan kendi özgürlüğünden ve sorumluluğundan kaçmak için tanrı kavramını türetmiştir. Bu makale, söz konusu delilleri, Zorunlu Varlık’ın (Vâcibu’l-Vücûd), kendisinde önemli bir role sahip olduğu Hikmet-i Müteâliye’nin temellerine göre açıklamış ve eleştirmiştir.
Anahtar Kelimeler: Ateizm, ateist egzistansiyalizm (varoluşçuluk), Sartre, Hikmet-i Müteâliye, Descartes, Leibniz.
Critique of Atheism in Sartre’s Philosophy from the Perspective of Transcendent Wisdom
Reza Pouresmail
Abstract
As a being with the power of reason, man has always sought to discover the truth of existence. One of the main questions that he has sought to answer was to find the origin of the universe and how it came into being. In the meantime, following the answer to this question, the divine religions and the prophets have explained the principles of monotheism. Acceptance of “necessary being” is a common principle of all divine religions and divine philosophers; However, some thinkers always consider the “necessary being” to be paradoxical. In their opinion, the existence of God cannot be proven. One of these atheist thinkers is Jean-Paul Sartre, who in his most important philosophical work as Existence and Non-Existence, mentions two main reasons for rejecting the “necessary being”. These two reasons, which are in fact criticisms of Descartes and Leibniz’s views on the “necessary being”, are one that seeks to prove the contradiction of the “necessary being” and the other rejects the logical necessity of the “necessary being”. He also sees the existence of God as another being who hinders the realization of human freedom. Sartre restores freedom to man and considers man free from any restraint, and therefore in his view, anything that prevents the realization of this inherent freedom cannot exist and man has created the concept of God to escape this freedom and responsibility. By explaining these reasons, this research intends to criticize them with the principles of transcendent divine wisdom in which the “necessary being” has a fundamental role.
Keywords: Atheism, Atheistic Existentialism, Sartre, Transcendent Wisdom, Descartes, Leibniz
9- نقد و بررسی الحاد در فلسفه سارتر از منظر حکمت متعالیه
رضا پوراسمعیل
چکيده
انسان به عنوان موجودی که دارای قدرت عاقله است، همواره در تلاش برای کشف حقیقت هستی بوده است. یکی از اصلیترین پرسشهایی که در پی پاسخ به آن بوده است، یافت منشأ هستی و چگونگی پیدایش آن است. در این میان ادیان الهی و پیامبران در پی پاسخ به این مسئله مبادی توحید را تبیین کردند. پذیرش وجود واجب به عنوان اصل مشترک همه ادیان الهی و فیلسوفان الهی است؛ اما همواره بعضی از متفکران وجود واجب را متناقضنما میدانند؛ به طوری که به عقیده آنها نمیتوان وجود خدا را اثبات کرد. یکی از این متفکران ملحد، ژان پل سارتر است که در مهمترین اثر فلسفی خودش به عنوان هستی و نیستی، دو دلیل اصلی برای رد واجبالوجود ذکر کرده است. این دو دلیل که درحقیقت نقد دیدگاههای دکارت و لایبنیتس درباره واجب هستند، یکی به دنبال اثبات متناقضبودن وجود واجب است و دیگری ضرورت منطقی واجبالوجود را رد میکند. او همچنین وجود خدا را به عنوان یک موجود لغیره مانع تحقق آزادی انسانی میبیند. سارتر آزادی را به وجود انسان بر میگرداند و انسان را از هر گونه قید و بند رها میداند و به همین دلیل در نگاه او هر چیزی که مانع تحقق این آزادی ذاتی شود، نمیتواند موجود باشد و انسان برای فرار از این آزادی و مسئولیت خود مفهوم خدا را ساخته است. این پژوهش بر آن است با تبیین این دلایل، با مبانی حکمت الهی متعالیه که واجبالوجود در آن نقشی اساسی دارد، به نقد آنها بپردازد.
کلیدواژه ها: الحاد، اگزیستانسیالیسم الحادی، سارتر ،حکمت متعالیه ،دکارت، لایب نیتس