Naturalizm ve Fizikalizm: Yeni Ateizmin Bâtıl Önermeleri

Doç. Dr. Muhammed Samedpûr Âzer Şerebiyânî

Özet

İnsanı meşgul eden önemli kaygılardan biri de varlık âleminin başlangıcını bilmektir. Tarih boyunca insan zihni sürekli olarak varlık âlemi ve mevcudatın, özellikle de insanın kendisinin nasıl ortaya çıktığı, yaratılış hedefinin ne olduğu ve işin sonunun nasıl geleceği sorusuyla uğraşmıştır. İnsanın hayvanlardan farkı, tek derdinin yiyecek, içecek ve giyecek olmaması, bilakis kendi varlığının ve varlık âleminin ortaya çıkışının başlangıcı, bunun nasıl ve neden gerçekleştiği hakkında düşünmesi, kendisinin sonu ve evrenin akıbeti hakkında kafa yormasıdır. İnsan, kavrayış gücüne gem vuran maddi ve nefsani perdelere ve aklındaki sınırlılıklara rağmen varlık âleminin nerede ve nasıl ortaya çıktığının hakikatini öğrenmek için tarih boyunca çokça gayret sarfetmiştir. Bu çabaların insanı, herşeyi bilen, kâdir ve varlık âlemi için hikmetli bir yaratıcıya yönlendirmesine ilaveten peygamberler de varlığın hakikatlerinden daha fazla haberdar etmek ve bu dünyada hakiki mutluluk ve başarıya ulaşmak amacıyla düzgün bir hayat sürmenin yol ve yöntemini göstermek üzere Allah tarafından insanlığa gönderilmiştir. Gerçi insanın tabiatında hakikati arama (Rum 30), Allah’a ve onun dinine aşina olma vardır.

Naturalism and Physicalism; New Atheistic False Presuppositions

Dr. Mohammad Samadpour Azarsharabiani

Abstract

One of the important concerns of man is to know the origin of the universe. Throughout history, the human mind has always been obsessed with the question of how the universe and beings, especially man himself, came into being, what was the purpose of their creation, and what would be their destiny. This is the difference between man and cattle, whose main concern is not food and drink and clothing, but thinking about the origin of his being and the universe, how and why it is, and thinking about his own destiny and the end of the world. In spite of the limitations in his intellect and the material and carnal veils that enclose his power of understanding, man has made many efforts throughout history to recognize the fact of where and how the universe came into being. In addition to these efforts, man has been guided to the existence of a knowledgeable, capable and wise creator for the universe, and prophets have been sent to man by God to make him more aware of the truths of the universe and to guide him to the right way of life in this world aimed at achieving true happiness; However, man has the nature of seeking truth (Qur’an 30:30) and is acquainted with God and His religion.

Keywords: Deism; morality; philosophical concepts; cognition; God; intellect.

Anahtar Kelimeler:Deizm, ahlak,  felsefî kavramlar, tanıma, Tanrı, akıl.

8- طبیعت‌گرایی و فیزیکالیسم؛ پیش‌فرض‌های باطل الحاد جدید

دکتر محمد صمدپور آذرشربیانی

چکیده

یکی از دغدغه‌های مهم انسان، شناخت مبدء جهان هستی است. همواره در طول تاریخ، ذهن انسان مشغول این سؤال بوده است که جهان هستی و موجودات به‌ویژه خود انسان، چگونه به وجود آمده‌اند، هدف از خلقت آن‌ها چه بوده و پایان کار آن‌ها چه خواهد بود؟ این است فرق انسان با چارپایان، که دغدغه اصلی او، نه خوردنی‌ها و آشامیدنی‌ها و پوشیدنی‌ها که تفکر درباره مبدء پیدایش هستی خویش و جهان هستی، چگونگی و چرایی آن و اندیشه کردن درباره سرانجام خود و عاقبت جهان است. آدمی علی رغم وجود محدودیت‌ها در عقل خویش و حجاب‌های مادی و نفسانی که قوه فهم او را به بند می‌کشند، در طول تاریخ تلاش‌های فراوانی صرف شناخت این حقیقت کرده است که جهان هستی از کجا و چگونه پدیدار گشته است؟ علاوه بر این‌که این تلاش‌ها؛ انسان را به وجود خالقی دانا، توانا و حکیم برای عالم هستی رهنمون گشته است، پیامبرانی نیز از سوی خداوند به سوی بشر گسیل شده‌اند تا او را از حقایق هستی، بیش از پیش آگاه ساخته و راه و روش زندگی درست در این جهان را به منظور رسیدن به سعادت و کامروایی حقیقی راهنما باشند؛ هرچند انسان برخوردار از سرشت حقیقت طلبی است (روم: ۳۰) و با خداوند و دین او آشنایی دارد.

کلیدواژه ها: دئیسم ؛ اخلاق؛  مفاهیم فلسفی؛ شناخت؛خداوند ؛ عقل.


Etiket:

Yorum Yap

E-posta adresiniz kesinlikle yayınlanmayacak veya paylaşılmayacak. Zorunlu alanlar yıldız (*) ile işaretlenmiştir.